Teraslarda önemli olan şey betonarme tabliyenin suya karşı
kilitlenmesidir. Bunun için ya su geçirmeyen bir örtüyle teraslar kaplanır,
bunlar klasik sistemde bitümlü membranlar, pvc membranlar, epidiem membranlar
olabilirler.
Ya da mevcut betonarme tabliyenin kılcal çatlaklarına
kristal üretilerek betonarmenin kendisi suya karşı kitlenmiş olur, kristalize
malzeme file ile uygulanıp kenarlara kadar döndürülerek bir havuzlama
yaratılmalıdır.
Teras çatılarda, su yalıtımında özellikle kristal üreten
çimento bazlı malzemelerin kullanılması çok daha iyi olur. Çünkü kristalize
malzemeler betonun içindeki kılcal çatlaklara nüfus edip buraları camlaştırıp
tıkadıkları için sırf beton üzerinde bir su yalıtımı yerine betonun içinde bir
su yalıtımı sağlamış olur.
Bunun yanında bu malzemelerin üzeri, çift bileşenli çimento
esaslı malzemelerle kaplanırsa, uygulama üzerinde membran gibi bir örtü
tabakası sağlanmış olur ve yarı/tam esnek davranışlarıyla çatlaklara veya kırılmalara
karşı su yalıtımı sağlayan bir tabaka oluşturulmuş olur.
Dış cephelerde tuğlanın ve sıvanın su geçirdiğini düşünürsek
bunları suya karşı öncelikle geçirimsiz hale getirmeniz gerekir. Bunların birkaç çeşidi vardır;
1-
Su geçirimsiz sıvalar kullanılabilir
2-
Sıvalarınızın üzerine ısı yalıtımı amaçlı da
kullanılan mantolama sistemleriyle bir katman yaparsanız ki bunlarında üzerinde
kullanılan sıvalar su geçirimsiz olduğu için suya karşı tuğla duvarlarınızı ve
sıvalarınızı korumuş olursunuz.
Sıvalarınızda ki çatlakları, su geçirimsiz harçlarla tamir
edip, sıvanızın içine kristal üreterek yine dış cephenizi suya karşı kilitlemiş
olursunuz. Su geçirimsiz dış cephe kaplamaları dışarıdan gelebilecek suya karşı
binanızı korumada yardımcı olur.
Çatı tiplerine göre farklı farklı su yalıtımı uygulamaları
vardır. Ahşap çatılarda, metal çatılarda üzerine kaplama elemanı olarak
membranlar, shingler kullanılabilir. Teras çatılarda, yatay çatılarda seramik
altında çimento bazlı malzemelerle su yalıtımı genellikle en çok tercih edilen
su yalıtım tekniğidir.
Teras çatı tiplerinde, betonarme tabliyeleri çimento bazlı kristalize malzemelerle suya karşı kilitlenip,
Alkali dayanımlı
filelerle, çift kompenantlı çimento bazlı malzemeler ve latex katkılı
malzemelerle betonarme üzerinde hem bir örtü yaratılmış olur hem de betonarme
tabliyede kristal üretilmiş olur.
Binaların duvarlarını 2’ye ayırabiliriz
1-
Toprak altındaki duvarlar, betonarme duvarlardır
2-
Toprak üstündeki duvarlar, tuğla veya betonarme
duvarlardır
Toprak altında basınçlı suya karşı olan alanlarda betonarme
duvarları ki beton su emen ve geçiren bir malzeme olduğu için ya dışarıdan su
geçirmeyen bir örtü ile kaplanması gereklidir ya da betonun içindeki su geçiren
kılcal çatlakları kristalize malzemelerle tıkayıp betonun içini su geçirimsiz
hale getirmemiz gerekir.
Toprak üstündeki katlarda ise tuğla duvarının sıvalarının
olduğu yerlerde su geçirimsiz sıvalarla su yalıtımı sağlanabilir. Bunlara
ilaveten sıvanın üzerine yapılacak dış cephe katmanlarıyla su yalıtımı da
sağlamak mümkündür. Su itici boyalar su geçirmez değil su iticidir. Su
geçirimsizliği için öncelikle tuğlanızın üzerinde sıvayı veya beton duvarımızı
suya karşı kilitleyip daha sonra boya yapılması önerilir.
Islak hacimlerde seramik karo kaplamadan önce yüzeylerin ön
hazırlıkları çok önemlidir. Düşey yüzeylerde sağlam ve düzgün bir yüzey elde
etmek için mutlak suretle bir sıvaya ihtiyaç vardır. Bu sıva 400 dozlu kireç
katılmadan sadece çimento ile hazırlanmış sıva olmalıdır. Bu sıvanın her
noktasında mastarında olması gerekmektedir. Kaba sıvada bırakılması yapışma
mukavemeti açısından çok iyi sonuçlar verecektir. Hatta sıvanın çatlamaması,
daha mukavemetli olabilmesi için içerisine Allmax Latex katılabilir. Düşey
yüzeylerde altlık için yapmış olduğumuz sıvayı yatay yüzeylerde sağlam düzgün
bir şapla yapmamız gerekir. Islak hacimlerde bilinmesi gereken diğer bir husus
ise suya karşı yalıtım konusudur. Çünkü seramik karolar tek başlarına suya
karşı bir yalıtım gösteremeyeceklerdir. Her ne kadar seramik karoların ön
yüzeylerinden arka yüzeylerine suyu geçirmemesine rağmen banyo gibi ıslak
hacimlerde özellikle sular kaplamanın altına girebilir. Girme noktası ise
genellikle derelerden veya duvarla zeminin birleştiği noktalardan su geçişleri
olabilir.
Bunların olmaması için, yapılacak ufak birkaç detay var.
Bunların başında yalıtım geliyor. Yalıtım için çimento esaslı yalıtım harçları
veya akrilik esaslı yalıtım harçları kullanılabilir. Bu ürünlerin uygulaması
fırça ya da rulo yoluyla olabileceği gibi taraklı malanın düz kısmıyla 1-2 mm
kalınlık oluşturulacak şeklide yüzeye uygulanabilir. Bu noktada dikkat edilecek
en önemli husus, yalıtım esnasında özellikle zeminle duvarın birleştiği noktaya
file takviyesi yapılabilir. Burada olabileceği gibi düşeyde iki duvarın
birleştiği noktada yine file takviyesi ile yalıtım yapılması çok iyi sonuçlar
verecektir. Yalıtım malzemelerinin kullanımı ve sürme şekillerine dikkat
edilmesi gereklidir.
Diğer bir husus ise derz konusudur. Islak hacimlerde, suyun
var olduğu yerlerde bilindiği gibi yosunlaşma ve küf olayı çok karşımıza çıkar.
Dolayısıyla ıslak hacimlerde kullanacağımız, normal standart fugalar zaman
içerisinde küf ve yosun oluşturacaktır.
Bunların oluşmaması için, küfe yosunlaşmaya dayanıklı,
çatlama yapmayan, pürüzsüz yüzey oluşturabilen silikon esaslı derz dolgu
malzemeleri gibi ürünlerin kullanılması çok daha iyi sonuçlar verecektir.
Aynı zamanda bu fuga normal derzlerin kullanıldığı gibi
duvarla zeminin birleştiği noktalarda, iki duvarın birleştiği noktalarda çok
iyi detaylandırılmalıdır.
Diğer husus ise giderlerin olduğu noktalardır ki bu
noktalardan da sular sıkça kaplamanın altına geçebilmektedir, yalıtım malzemesi
mutlak suretle su giderinin olduğu yerlerde iki kat, hatta yapılabiliyorsa 3
kat yapılmasında fayda vardır.
Bir başka husus ise, yapıştırma harcının seçimi, ıslak
hacimlerde kullanılacak yapıştırma harcı, yüksek mukavemetli olacağı gibi aynı
zamanda suya karşıda direnç gösterebilecek bir yapıştırma harcı olmalıdır. Uygulama
da taraklama yönteminin yerine kombine yöntemi yani yapıştırma harcı hem
seramiğin arka yüzeyine sürülüp taraklanmalı, hem de zemine sürülüp
taraklandıktan sonra yapıştırma gerçekleşmelidir. Bu yapıştırma yöntemiyle
seramiğin arkasında herhangi bir boşluk kalmayacağı için, derzlerden yada bir
şekilde aşağıya sızan su kaplamaya çok fazla zarar vermeyecektir.
Banyo, mutfak, WC gibi ıslak hacimli mekanlarda ilk olarak
seramik üzerinden gelebilecek yüzey sularının alt kata geçmemesi sağlanır.
İkinci bir sorun teşkil edecek olay ise bizim banyo ve tuvaletlerimizde şap
içinde veya duvar içinde sıhhi tesisat borularının atık su, gider borularının
bir şekilde aşağı kata su sızdırmaması gerekir ve bunu engelleme amaçlı su
yalıtımı yapılır.
Seramikler, sıvalar yerdeki şap katmanı yapılmadan önce
esaslı betonda fileli, çimento bazlı malzemeyle bir izolasyon
yapılır, daha sonra sıhhi tesisat boruları geçirilir. Gerekli sıvalar ve şaplar
bu tabakalar yapıldıktan sonra tekrar üzerine seramikle mimari görüntü elde
edilir. Sadece seramikle su yalıtımı sağlanamaz.
Kristal üreten malzemeler ile betonun kılcal çatlaklarında
kristal üreterek suyun geldiği yönün ters yönünden, buna negatif yön denir,
negatif yönden bir su yalıtımı yapmak mümkündür. Bu şekilde hem su içeri
girememiş olur hem de betonun içindeki demir donatı da paslanmaya karşı
korunmuş olur.
Su yalıtımı ile binalarda, evlerde, rutubetsiz, nemsiz,
ıslak olmayan, kuru ortamlarda daha konforlu bir yaşam sağlanır. Su yalıtımı
bir binanın ilk aşamasından yani temelinden başlar, bodrum katlarından, üst
katların çıkmasına, teras çatının oluşturulmasına kadar adım adım yapılan bir
uygulamadır. Burada amaç dışarıdan gelebilecek yağmur sularını, toprak altı,
yer altı sularını kesmek, suların binanın içine girmesinin engellemektir.
Su yalıtımı binanın temelinden, bodrum katından başlar,
garaj katlarında, toprak altı su basman kodu altı dediğimiz bölümlerinde,
duvarlarında ve temelinde gerçekleşir. Üst katlarda is WC, banyo ve mutfak gibi
ıslak hacimli alanların zeminlerinde ve duvarlarında, balkonlarımızda,
teraslarımızda ve çatılarımızda su yalıtımı yapılabilir.
Binanın dışında da, havuzlarda, su depolarında, arıtma
depolarında, suyla temas eden betonarmenin bulunduğu her alanda bir su
yalıtımına ihtiyaç vardır.
Bunun dışında dış tuğla duvarlarında dışarıdan su almaması
için dış cephelerde su yalıtımı yapılmalıdır.
Su
yalıtımını, toprakla temas eden duvarlara, temellere, döşemelere, çatılara,
balkonlara, temellere, döşemelere, çatılara, balkonlara, banyo, wc gibi ıslak
hacimlere, su depolarına ve havuzlara yaptırılabilir.
-Betonun içindeki demirlerin paslanmasını engeller,
taşıma kapasitesinin düşmesini önler ve binanızın depreme karşı dayanıklılığını
korur
-Binalarda bakteri ve küf oluşmasını engeller
-Suyun çatılardan ve tavanlardan damlamasını,
bodrumları basmasını önleyerek sağlıklı ve konforlu ortamlar sağlar.
-Yapıların ömrünü uzatır, bakım giderlerini azaltır
-Su depolarında ve havuzlarda su kaçaklarını önler ve
su kalitesini korur.